Su Kaplumbağası Bakımı Nasıl Olmalı?

Birçok sağlık probleminin nedeni besin eksikliğidir. Bu durumdan kaçınmak için kaplumbağanıza zengin, yeterli ve besin çeşitliliği bakımından dengeli bir diyet oluşturmalısınız.
Su Kaplumbağası Bakımı Nasıl Olmalı?
Francisco María García

Yazan ve doğrulayan Aavukat Francisco María García.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Su kaplumbağası bakımı, özellikle küçük çocuklar arasında oldukça yaygındır. Bu sürüngenlerin bakımı diğer evcil hayvanlara oranla daha kolay olsa da, kaplumbağaların sağlıklarını koruyabilmesi için yine de bazı temel kurallara dikkat etmeniz gerekiyor. Bu yüzden bu su canlılarına en iyi şekilde nasıl bakacağınızdan bahsetmek istiyoruz.

Su kaplumbağaları: Bakım için temel adımlar

1. Kaplumbağanız için ideal bir yaşam alanı oluşturun

Su kaplumbağaları, zamanlarının çoğunu içinde yaşadıkları kapların içinde geçirirler. Bu yüzden yapmanız gereken ilk şey, dikkatli bir biçimde evcil hayvanınız için en iyi yaşam alanını seçmektir. Kaplumbağanız, gelişimi için en iyi koşullara sahip olmalıdır.

Kaplumbağa fanusu seçerken aklınızda tutmanız gereken bir şey var; minik kaplumbağanız evinize yerleştikten sonra hızlı bir şekilde büyümeye başlayacaktır. Genelde insanlar birkaç haftalık, daha küçük kaplumbağaları sahiplenir ancak yine de yetişkinliğe ulaşana kadar su kaplumbağanız çok hızlı bir şekilde büyüyecektir.

Bu yüzden ne tür bir su kaplumbağası edinmek istediğiniz konusunda iyice düşünmeniz gerekiyor, çünkü seçtiğiniz cinse göre uygun bir yaşam alanı oluşturmalısınız. Su kaplumbağaları son derece aktif canlılardır ve özgürce yüzmekten çok hoşlanırlar. Bu şekilde sadece egzersiz yapmış olmazlar, aynı zamanda kendilerini de bu şekilde ifade ederler.

Kısacası, kaplumbağanızın yaşamını sürdüreceği alan, özgürce yüzebilmesi için yeterli büyüklükte olmalıdır ve kaplumbağanız bu alanda kendini rahat hissetmelidir. Genelde kaplumbağanızın en az 4-5 katı büyüklüğünde bir su tankı veya akvaryum seçmenizi öneriyoruz.

2. Yaşam alanını hazır hale getirin

Su kaplumbağaları soğukkanlı canlılardır, yani vücut sıcaklıklarını yaşadıkları ortama göre ayarlayabilirler. Bu duruma değişkensıcaklılık da (poikloterm) denir ve bu şekilde su kaplumbağaları kendi vücut sıcaklıklarını düzenleyerek dış faktörlerden mümkün olduğunca az etkilenirler. Aslında çoğu sürüngen bu özelliğe sahiptir.

Tüm bu saydığımız nedenlerden dolayı, kaplumbağanız zamanının büyük çoğunluğunu suyun içinde geçirecektir. Ancak güneşlenebileceği kuru bir alana da mutlaka ihtiyacı vardır. Bu şekilde hem kuruması hem de vücut sıcaklığını ayarlaması kolaylaşır. Sürekli ışık sağlamak için su kabının uygun bir bölgesine ışık yerleştirebilirsiniz. Bu şekilde güneşsiz kış aylarında dahi kaplumbağanıza ışık sağlamış olacaksınız.

Tüm bunlara ek olarak, kaplumbağanın yaşayacağı suyun sıcaklığı ise 24-26 °C olmalıdır. Bu sıcaklık aralığını yıl boyunca sağlayabilmeniz için çeşitli akvaryum ısıtma sistemlerini kullanabilirsiniz.

3. Dengeli bir diyet ve gerekli besinler

marul yiyen kaplumbağa

Her canlı gibi, su kaplumbağaları da yaşamak için besinlere ihtiyaç duyar. Fiziksel ve zihinsel gelişimleri için gerekli besinleri vücutlarına almaları gerekir. Kaplumbağanız için en uygun diyet, yaşına, türüne ve genel sağlık durumuna göre değişebilir.

Genelde su kaplumbağaları büyürken çok fazla proteine ihtiyaç duyar, bu durum 3 yaşına gelene kadar sürer. Bu sürüngen türü, bu yaş aralığındayken çok hızlı büyür. Bu yüzden solucan, cırcır böceği, küçük balıklar ve kabuklu canlılar gibi bol miktarda hayvansal protein kaynağı içeren besinleri yemeleri gerekir.

Üçüncü yaşını doldurduktan sonra, kaplumbağanıza verdiğiniz besin miktarını aşama aşama düşürmeniz gerekiyor. Bu dönemden sonra çoğunlukla bitkilerle beslenmesi yeterli olacaktır. Deniz yosunu, yeşil yapraklı yiyecekler ve marul  evcil hayvanınızın diyetine dahil edebileceğiniz besinler arasında gösterilir. Kaplumbağalarda kabızlık yaygındır, bu tür bitkiler sindirim sistemlerine de iyi gelecektir.

Petshopların çoğunda su kaplumbağaları için uygun mamalar bulunur. Bu tür mağazalarda bulabileceğiniz mamalar, kaplumbağanız için gerekli tüm besinleri içerir; çünkü bu hazır mamalar sırf bu canlı türü için üretilmiştir. Ancak çoğu veteriner taze ve doğal yiyecekleri de kullanabileceğinizi söylüyor.

4. Su kaplumbağaları için zehirli olan yiyecekler

Aşağıdaki listede kaplumbağanız için tehlikeli olabilecek yiyecekler yer alıyor:

  • Sebzeler: Kaplumbağanıza asla biber, fasulye, mantar, patates, bal kabağı ve kuşkonmaz vermeyin.
  • Et ürünleri: Kaplumbağanıza doymuş yağ oranı yüksek olan kırmızı veya beyaz et vermek asla iyi bir fikir değildir. Bu canlılar için en sağlıklı hayvansal protein kaynakları balıklar, solucanlar, kabuklu canlılar ve küçük böceklerdir.
  • Meyveler: Kaplumbağanıza elma, armut, kavun ve karpuz verebilirsiniz. Ancak narenciye veya muz yemelerine asla izin vermeyin.

5. Su kaplumbağanız için koruyucu önlemler

yüzen su kaplumbağaları ve su

Tıpkı diğer evcil hayvanlar gibi, kaplumbağalar da ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine ulaşamazlarsa kolayca hastalanabilirler. Su kaplarının hijyenik koşullara sahip olmaması genellikle su kaplumbağalarında ortaya çıkan hastalıkların ana nedenidir.

Pis bir ortam, virüs ve bakterilerin çoğalmasını kolaylaştırır. Dolayısıyla kaplumbağanızı sağlıklı tutmanın en iyi yolu, yaşadığı alanın hijyenini korumanızdan geçer. Sularını en az haftada bir kez değiştirin ve en az iki ayda bir defa içinde yaşadıkları su kaplarını derinlemesine temizleyin. Bu işlemi yaparken mutlaka katkı maddesiz bir sabun tercih edin ve ılık su kullanın.

Kaplumbağanızın düzenli kontrollerini mutlaka yaptırın; her altı ayda bir kaplumbağanızı veterinere götürün. Su kaplumbağası bakımı başta kolay görünse de, bazı hususlara dikkat etmeniz gerekiyor.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.