Kutu Denizanası: Karakteristik Özellikleri

Kutu denizanasının küçük vücudu, uzunluğu üç metreyi bulan dokunaçlarına kıyasla daha masum görünür. Her bir dokunaç, knidosit adı verilen yapışkan hücrelerle kaplıdır.
Kutu Denizanası: Karakteristik Özellikleri

Son Güncelleme: 17 Eylül, 2019

Chironex fleckeri olarak da bilinen kutu denizanası Avusturalya’da ve Güney Doğu Asya sularında yaşamaktadır. Gezegenimizdeki denizlerde, bilindik 200’e yakın denizanası türü bulunmaktadır.

Çoğu denizanası zararsız olsa da, bilim insanları kutu denizanasını şu ana kadar keşfedilen en zehirli deniz hayvanı olarak sınıflandırmaktadır. Zehri o kadar güçlü ki zehrine maruz kalanlar, zehir tam anlamıyla etkisini göstermeden çok önce tarif edilemez bir acı ile sarsıldıklarını ve sersemlediklerini iletmişlerdir.

Zehrine ek olarak, kutu denizanası neredeyse görünmez olduğu için fark edilmesi de zordur. Dahası, gün içinde aktiftir ve sığ sularda avlanmayı tercih eder. Bu da, beklenmedik yüzücülerle temas etme ihtimalini arttırmaktadır.

Fiziksel tanımı

Avusturalya’da bu canlılara vücutlarının kutu şeklinde olmasından dolayı kutu denizanası ismi verilmiştir. Vücutları yarı saydamdır ve uzunlukları 15 ile 22 cm arasında değişmektedir. Ancak vücutlarının çapı yaklaşık olarak 35 cm’i bulabilir.

Her köşeden ve kenardan sarkan her biri yaklaşık 3 metre olan 15 adet dokunacı vardır. Kutu denizanasının rengi açık mavidir, bu yüzden temiz okyanus sularında bile bu hayvanları fark etmek zordur. Bu yüzden yıllarca, ölümle sonuçlanan bu korkunç acının sebebini öğrenemedik.

kutu denizanası

Her bir dokunaçta zehrin saklandığı ve dağıtıldığı mikroskobik kancalar olan nematosistlerden milyonlarca bulunur. Kutu denizanaları 24 gözü olan duyusal organlara sahiptir ancak bir beyni yoktur.

Üreme alışkanlıkları

Her ilkbaharda, kutu denizanaları nehirlerde ya da benzer su birikintilerinde üremek için bir araya gelirler. Temiz sularda bir eş bulur ve cinsiyetlerine göre yumurtalarını ya da spermlerini doğrudan denize bırakır. Döllenme gerçekleştiği zaman, planula (larva) sert bir yüzeye yapışarak küçük bir polip halini alır.

Polipler çok miniktir. 1 ile 2 mm uzunluğundadır ve iki dokungacı olan canlı bir topa benzer. Bu dokunaçlarla taşlara, kayaların altı ya da üzerindeki çatlaklar gibi göz önünde olmayacakları diğer yüzeylere yapışırlar.

Polipler filizlendikten sonra genç bir denizanası halini alır. Genç denizanası cinsel olarak olgunlaşana kadar büyür ve nehirden denize doğru yol alır. Burada tam boyuna (15 ile 22 cm) ulaşana kadar büyür.

denizanasındaki zehirler

Yetişkin bir kutu denizanası spermlerini saldıktan kısa bir süre sonra ölür, yavrusunun yetiştirilmesinde bir rol oynamaz. Bu sebepten dolayı, bilim insanları kutu denizanalarının bir seneden az yaşadığına inanmaktadır.

Kutu denizanası: davranışı

Kutu denizanasını diğer denizanalarından ayıran birçok davranış özelliği bulunmaktadır. Özellikle, diğer denizanaları suyun üstünde süzülüp akıntıya kapılırken, kutu denizanaları aktif yüzücülerdir.

Bir diğer farklılık ise, kutu denizanaları denizin dibinde dinlenir ve birisi onları rahatsız etmediği sürece hareketsiz kalır. Bilim insanları, bu davranışları sırasında aktif olarak yüzmekten dolayı kaybettikleri enerjiyi geri aldıklarını düşünmektedir. Gün içerisinde avlandıkları ya da avlarını yedikleri için genelde daha yavaş yüzmektedirler.

Fırtına sonrası kabaran denizde, deniz sakinleşene kadar dibe çökerler. İnsanları istemsiz olarak sokarlar ve genelde bu sokma ölümcül olur. Bilim insanları bu hayvanların asıl kurbanlarının çocuklar ve gençler olduğunu düşünmektedir.

Kutu denizanası: yaşam alanı

Genelde Avusturalya kıtasının ve güneydoğu Asya’nın sularında yaşar. Hint Okyanusu’nun, Pasifik Okyanusu’nun ve Büyük Set Resifi’nin bazı bölgelerinde de yaşarlar.

Bu canlıların insanları sokması, genelde Avusturalya’nın doğu sahillerindeki Queensland’in okyanus sularında gerçekleşmektedir. Bilim insanları Filipin yakınlarındaki sokma kazalarının altında da kutu denizanasının olduğundan şüphelenmektedirler.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.