Sallanma Dansı: Arıların Dansı

Sallanma dansı veya arı dansı, bu böceklerin yiyecekleri bulup partnerlerine iletme şeklidir.
Sallanma Dansı: Arıların Dansı
Miguel Mata Gallego

Yazan ve doğrulayan biyolog Miguel Mata Gallego.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Pek çok hayvan arasındaki iletişim hala etologlar için bir sır olarak kaldığından, bal arılarının yiyecekleri nasıl buldukları yüzyıllardır doğa bilimcilerin ilgisini çeken bir sorudur. Vücut hareketleri yoluyla karmaşık bir iletişim sistemi olan sallanma dansı nispeten yakın bir zamanda keşfedildi. Bu ilginç ve sofistike davranış hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin.

Sallanma dansı: Arıların gizli dili

Bal arıları (Apis mellifera) karmaşık bir sosyal yapıya sahip böceklerdir. Kovanda yaşarken, doğadaki çiçeklerin nektarı ile beslenirler. Bu nedenle, ekosistemlerin tozlaşmasında ve floranın korunmasında anahtar rol oynarlar.

Sallanma dansının işçi arıların kullandığı karmaşık bir iletişim sistemi olduğunu biliyoruz. Bu dans sayesinde, aramaya çıktıkları sırada buldukları çiçeklerin yönünü ve mesafesini bal peteğinin geri kalanına aktarırlar. Bunu bir dizi hareket ve vücudun “sallanması” yoluyla yaparlar.

Dansın kendisi iki ilkeye dayanır: Açılandırma ve süre. Açı, yiyeceğin güneşe göre yönünü, dansın süresi ise mesafeyi gösterir. Aşağıdaki bölümde bu kavramları inceleyeceğiz.

arı dansı

Arı dansları türleri

Genel olarak iki tür arı dansı vardır: Dairesel dans ve sallanma dansı. Bir besin kaynağı işçi arıdan 50 metreden daha az uzaklıkta olduğunda dairesel bir dans yapar. Dansın süresi, besin kaynağına olan mesafeyi gösterir, ancak yönü belirtmez.

Sallanma dansı, arı besin kaynağını 150 metreden daha uzakta bulduğunda gerçekleşir. Bunu yapan işçi, düz bir çizgide uçar, yarım daire içinde başlangıç noktasına geri döner ve ardından zıt ve simetrik bir hareket gerçekleştirir.

Merkezi hareketi yaparken arının vücudu bir yandan diğer yana bir “sallanma” gerçekleştirir. Aynı zamanda düşük frekanslı bir ses yayar. Sallanma anının mesafesi, çiçeklerin uzaklığının kabaca bir göstergesidir.

Açı yönü gösterir

Gördüğümüz gibi, çiçeklerin bulunduğu mesafenin temsili oldukça basit. Bununla birlikte, arıların yiyeceğin bulunduğu yönü nasıl ilettiklerini anlamak biraz daha karmaşıktır.

Arılar, peteği kovanın çevresini temsil eden bir harita olarak kullanırlar. Arının peteğin dikey kısmına göre benimsediği açı anahtardır. Arı, çiçeklerin güneş yönünde olduğunu belirtmek isterse, sallanma kısmını peteğin çatısı yönünde yapar ve bunun tersi de geçerlidir.

Yön belirli bir açı ise, diyelim ki güneşin 60 derece batısında, arı bu açıyı dikeye doğru yapacaktır. Böylece, bu kanatlı böcekler, nispeten karmaşık bir dansla besin kaynaklarının yönünü bilirler.

Bir hasta ve kesintiye uğramış araştırma

Bu sistem, 1930’larda çalışmaya başlayan, bu böcekler üzerine çalışan ünlü bir araştırmacısı olan Avusturyalı etolog Karl Von Frisch tarafından keşfedildi. Ancak, Nazi partisi Almanya’da iktidara geldikten sonra, Yahudi atalara sahip olması nedeniyle görevinden alınmıştır.

Yine de, Bavyera’daki kovanlarda meydana gelen korkunç veba nedeniyle, bu hastalığı durdurması için geri çağırıldı ve araştırmasına devam edebildi. Sonunda, büyük bir çabanın ardından, kendisine 1973’te Nobel Fizyoloji Ödülü’nü kazandıran bu mekanizmayı ortaya çıkarmayı başardı.

Arılarla iletişim kurabilir miyiz?

Artık arı dansının nasıl çalıştığını öğrendiğimize göre, ortaya çıkan bazı olasılıkları keşfedebiliriz. Bunlardan biri, bu zeki yaratıklarla iletişim kurmak, yani doğru yorumlayıp yorumlayamayacaklarını görmek için danslarını taklit etmek.

Harvard Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, böcek şeklinde küçük bir robot olan RoboBee ile çalışmaya başladı.

Bu cihaz, küçük boyutu ve çok yönlülüğü sayesinde çevresel verilerin alınması için çok kullanışlıdır ve bu vesileyle hayvan davranışlarını analiz etmek için kullanılmıştır. RoboBee bir arı kovanına yerleştirildi ve ondan sonra iyi bilinen dansı taklit etti.

sallanma dansı şeması
Arı dansı şeması.

Araştırmacıların beklediği gibi, dansın gösterdiği yerde bir grup arı belirdi. Kısacası, gördüğümüz gibi, teknoloji hayvanlar hakkında çok daha fazla şey öğrenmemize ve hatta onlarla iletişim kurmamıza izin veriyor.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.