Kedilerde Lösemi Hastalığının Semptomları
Farklı hayvan türleriyle paylaştığımız birçok patolojik süreç var. Hastalık konusu hayvanlarla insanları ayırmaktan çok birleştiriyor. Bugün sizlerle, kedilerde lösemi hakkında konuşacağız.
Kedi hastalarda tipik olan görünen bu rahatsızlık sokak hayvanlarında ve yarı özgür bir durumda yaşayan hayvanlarda sıklıkla ortaya çıkar. Peki bu hastalığa nelerin sebep olduğunu biliyor musunuz? Bu yazımızda sizlere kedilerde lösemi hastalığının belirtilerini ve tedavi yöntemlerini anlatacağız.
Kedilerde lösemi tanımı ve etiyolojisi
Lösemi, dünya üzerindeki kediler arasındaki en yaygın hastalık olarak bilinir, özellikle de sokaklarda yaşayanlar ve yeterli veteriner bakımına sahip olmayanlar için.
Bu hastalık, farklı yaygınlık seviyelerine sahip üç alt grubu olan RNA virüsü (retrovirüs) sebebi ile ortaya çıkar. Bununla beraber, her birinin kedilerde farklı bir semptomatalojisi vardır. Herhangi bir cins, cinsiyet tercihi yoktur ama sokaklarda gezme huylarından dolayı erkek kedilerde daha sık görünür.
Virüs soluma ya da sindirim yoluyla, direkt ve horizontal olarak bulaşır.
Kedilerde lösemi kendini nasıl gösterir
Öncesinde de bahsettiğimiz gibi, bu enfeksiyona sebep olan bulaşıcı alt gruba bağlı olduğu kadar, subklinikal enfeksiyonlar da etkili olabileceği için hayvanın şahsına has durumuna da bağlıdır
Bu bağlamda, enfeksiyonların %70’i neoplastik olmayan yani tümör geliştirmeyen bir klinik sürece sahiptir. Bunun tam tersi, lösemi virüsünün %30’u kedilerde tümöre sebebiyet verebilir.
Neoplastik tür
Virüsün B alt grubu genelde löseminin neoplastik türüne dahildir. Bu virüs alt grubunu kapan kediler lenfoma olarak adlandırılan belirli bir tür tümör geliştirir. Lenfoma, farklı olgunlaşma aşamalarında anormal lenfositlerden oluşan kötü huylu bir tümördür.
Bu oluşum birden fazla yeri etkileyebilir ve kendini en sık gösterdiği hal mediastinal lenfomadır. Mediastinal lenfomalar genellikle bitişik yapılardaki neoplastik kütlenin basıncı ile ilişkilendirilir. Hastalanan kedi şu semptomları gösterebilir:
- Tümörün büyüklüğüne dayalı olarak nefes almakta zorluk.
- Disfaji, boğazdaki sıkışma sebebiyle yerken ve hatta içerken bile zorluk yaşama.
- Horner sendromu, sempatik sinirlerin sıkışmasından dolayı gerçekleşir. Bu sendrom, göz bebeğindeki daralmalar, göz kapağı düşmesi ya da üçüncü göz kapağının dışarı çıkması gibi oküler alterasyonların olmasına bağlıdır.
Çok merkezli lenfoma sonraki en yaygın tezahür halidir. Periferik lenf düğümlerini, karaciğeri ve dalağı etkiler. Yani semptomlar etkilenen organa bağlı olarak değişebilir. En yaygını özellikle de çene bölgesinde görülebilecek şekilde lenf düğümlerinin büyümesidir.
Bağırsak dokusunda lenfoma oluşumunun göründüğü bir başka formu da var. Bununla birlikte, virüsle olan ilişkisi hala tartışılsa da direkt bir sebep sonuç ilişkisi hala kurulamadı.
Neoplastik olmayan tür
Bu enfeksiyonlar genellikle virüsün A alt grubu tarafından meydana gelir. Enfekte olmuş semptomlar şunları içerebilir:
- Rejeneratif olmayan anemi: Anemili olan kedilerin %75’inin lösemi virüsü ile bağlantılı olduğu tahmin ediliyor. Etkilenen kediler zayıflık, yorgunluk ve nefes almakta zorluk çekme kadar mukoza zarlarında beyazlık görülebilir.
- Bağışıklık sorunları: Bu virüs vücudun savunmasında görevli olan akyuvar sayısını da azaltır. Yani hasta kedilerin dermatitten tutun da solunum sistemi bozukluklarına kadar her tür enfeksiyona karşı eğilimi daha büyük olacaktır.
- Kürtaj ve üreme sorunları: Kürtaj ve kısırlık enfekte olan kediler arasında çok yaygındır. Dahası, hasta bir kediden doğan yavrular zayıf, hastalıklı ve doğumdan sonraki ilk dört haftada ölme ihtimalleri çok yüksek bir şekilde doğarlar.
Görebildiğiniz gibi, lösemi kedilerde sıklıkla görünen bir hastalıktır. Yani kedi aşı protokolünde lösemi aşısını da bulundurmak önemlidir, özellikle de sürekli sokaklarda gezenler için. Aşı, kedilerde löseminin kontrolü için etkili bir önlemdir.