Köpeklerin İlham Kaynağı Olduğu 4 Şaheser
Sanat, en insani ifade şekillerinden bir tanesidir. İnsanlar, duygularını ve düşüncelerini bir araya getirerek mükemmel bir şaheser ortaya koymaktadırlar. İnsanlar, evcil hayvanları hakkında da çok fazla düşünürler. Bu yüzden, köpeklerin ilham kaynağı olduğu şaheserler mutlaka vardır, sizce de öyle değil mi?
Evet, doğru bildiniz. Tarih boyunca, birçok sanatçı güzel evcil hayvanlarını ölümsüzleştirmeyi tercih etmişlerdir. Muhtemelen, bu hayvanlar birçok artiste bu harika şaheserlerini ortaya koymak için ihtiyaç duydukları huzuru ve mutluluğu sağlamışlardır. Bugün, köpekleri içeren en sevdiğimiz 4 şaheser hakkında konuşacağız.
Köpeklerin ilham kaynağı olduğu 4 şaheser: Andy Warhol’un sosis köpekleri
Çoğu insan bu sanatsal dahi insanın hayvanlara karşı derin bir sevgi beslediğini bilmez. Warhol, hayvanlara iyi davranırdı ve hayvanların yanında genelde huzurlu hissederdi. Bilirsiniz, huzur yeni fikirler keşfetmek için ihtiyaç duyduğumuz bir şeydir.
En sevdiği hayvan kediydi ve hayatının bir döneminde 25 tanesi ile aynı evde yaşamıştır. Bütün kedilerine Sam adını verirdi; hatta bir çizim kitabına “Sam İsimli 25 Kedi ve Bir Mavi Kedicik” ismini vermiştir.
Asıl tutkusu kediler olsa bile, 1973’te partnerinin ısrarı üzere sahiplendikleri bir sosis köpeğe tam anlamıyla aşık oldu. Köpeğe Archie adını verdiler. Archie’nin güzel bir resmini çizerek ona olan sevgisini açıkça belirtmiştir.
Ayrıca bakınız: Köpeklerle İlgili Unutulmaz Filmler
Jeff Koons’dan harika şaheser
Sanatın tek etkisi, sadece duygularımızı uyandırma ya da zihnimizi canlandırma kabiliyeti değildir. Sanatla ilgili diğer etkileyici şeylerden birisi de, yaratıcı olan kişilerin herhangi bir fikri sanatsal araçlarla aktarabiliyor olmasıdır.
Amerikalı ressam Jeff Koons için de aynı durum geçerli. Köpek konseptini öyle etkileyici bir şekilde yansıttı ki metali bile plastiğe benzetti. Daha önce görmüşsünüzdür: devasa balon köpek heykeli.
Bu benzersiz şaheserin tamamlanması altı yılı buldu. Sonrasında ise Birleşik Devletler’de ve tüm dünyada bir rekora imza attı. Bu üstün yetenekli kişiye göre, dostumuz olarak hitap ettiğimiz bu hayvana mutlak saygı ve ilgi göstermemiz gerekir.
Alman dışavurumculuğu ve bir köpek
Bu sanatsal hareket, zamanında oldukça yankı uyandırdı. Hatta sinema gibi diğer sanat türlerine yayılarak, özellikle birkaç etkileyici film sayesinde büyük bir ün kazandı.
Ancak Alman dışavurumculuğu kendini tam olarak resimlerde ifade eder. Bu dönemdeki bazı eserler artık bir klasik eser sayılmaktadır. Bunlardan Franz Marc’ın resmettiği “Karda Uzanan Köpek” adlı eser, ressamın güzel köpeğini huzurlu uykusunda resmedişinin en güzel örneğidir.
Ayrıca bakınız: Korku Filmi İzleyen Köpek
Frida ve Xoloitzcuintli
Frida Kahlo’nun tüm zamanların en ünlü ressamı olduğu bir sır değil. Bunun tek sebebi, kadınlar için zor zamanlarda gösterdiği direniş değildi. Aynı zamanda inanılmaz yetenekliydi; unutulmaz eserler ortaya koydu.
Ancak tıpkı Jorge Luis Borger ya da Kurt Cobain gibi diğer yetenekli insanlarla aynı soruna sahipti: İnsanlar eserlerinden çok hayatlarını biliyordu. Bu da onlara yapılan büyük bir haksızlık.
Kahlo’nun en az bilinen yanlarından bir tanesi de hayvanlara duyduğu sevgiydi. Bunu, hayvanlarını resmettiği tüm resimlerinde açıkça görebiliriz. En ünlüsü 1945 yılında maymunu ve tüysüz Xoloitzcuintli ırkı köpeğini resmettiği otoportresidir.
Köpeklerin ilham kaynağı olduğu bazı sanat eserleri de bulunmaktadır. Ancak, bu saydıklarımız bizim en çok tercih ettiğimiz birkaçıydı.