Mumyalanmış Kurt Yavrusu Kanada'da Keşfedildi

Bu kurt, mumyalanmış bir geyiğin yanında bulundu. Yaklaşık 80 bin yıllık volkanik bir kaya tabakasının yakınında bulundu.

Kanada’daki Yukon bölgesi, altın madenleriyle ünlü bir bölgedir. Ancak dünyanın bu bölümünde bulunabilecek tek yeraltı hazinesi bu değildir. Son zamanlarda bölgede mükemmel şekilde korunmuş, mumyalanmış bir kurt yavrusu bulundu.

Bunun yanı sıra bu bulgudan birkaç adım uzakta mumyalanmış bir ren geyiği de vardı. Altınları kazıyan bazı madenciler 2016’da mumyalanmış iki hayvanı buldular. Bilim insanları bu hayvanlar üzerinde hiç durmadan çalışıyor ve iki yıldır çok çeşitli testler yapıyorlar.

Şu anda insanlar, sergilenmekte olan bu mumyalanmış hayvanları Kanada’daki Dawson kentinde bulunan Dänojà Zho Kültür Merkezi’nde görme fırsatına sahiptir.

Her ne kadar Yukon bölgesinin günümüzde var olan en önemli özelliği yoğun ormanları olsa da, uzun zaman önce durum böyle değildi. Buzul çağında bu bölge donmuş, kuru ve soğuktu. Ren geyiği, kurtlar, ayılar ve hatta tüylü mamutlar ve kılıç dişli kaplanlar gibi birçok hayvan orada yaşadı.

Mumyalanmış kurt yavrusu

Dawson yakınlarındaki altın arayışında yeri patlatan birçok maden şirketi vardır; ama altın, bulunabilecek tek hazine değildir. Yıllar boyunca bölgenin aynı zamanda devasa bir tarih öncesi fosil mezarlığı olduğu da ortaya çıkmıştır.

Madencilik ekipleri bu bölgede sürekli olarak dev hayvan kemikleri buluyorlar. Hatta öyle ki, madenciler mumyalanmış kurt yavrusu ve ren geyiğini buldukları zaman o kadar da şaşırmadılar.

Fakat fosilleri buldukları zaman bulguları uzmanlara bildirmeleri gerektiğini de biliyorlar. Bu uzmanlar elbette ki paleontologlardır. Madenciler ilk olarak, ren geyiğini bulmuştur.

Birkaç hafta sonra aynı ekip başka bir keşifte daha bulunmuştur. Bu keşif, birkaç adım ötede bulunan mumyalanmış kurt yavrusu idi. Bu bulguların her ikisinde de hayvanların derileri, kasları ve tüyleri günümüze dek bozulmadan kalmayı başarmıştı.

Kurt yavrusu neredeyse mükemmel bir korunma durumunda kalmıştır. Başının, kuyruğunun ve pençelerinin bazı ayrıntılarını hala görebiliyorsunuz ve başı ve tüyü tamamen korunmuş durumdadır. Ren geyiği ile ilgili olarak ise sadece gövde, iki ön pençe ve kafa bulunmuştur.

Paleontologlardan biri olan Grant Zazula, şu bulgulardan biraz bahsetti: “Şimdiye dek sahip olduğumuz bilgilere göre, bu kurt yavrusu dünyada bugüne kadar bulunan tek mumyalanmış buz devri kurdudur.”

Bu örnekleri araştıran bilim insanları şaşırtıcı keşifler için son derece heyecanlı bir bekleyiş içindedir. Paleontologlar çoğunlukla fosilleşmiş kemiklerle çalışmak zorundadır; bu nedenle gerçek deri ve kürk elde etmek gerçekten şaşırtıcı ve harika olmuştur.

Daha sonraki deneyler

Bilim ekibinin şu anki ana ilgi odağı bulgular üzerinde DNA testi yapmak olacaktır. Bu şekilde, bu kurt yavrusunun kurt torunları ile ne kadar aynı olduğunu keşfedebilirler. Ayrıca, her iki hayvandan da küçük cilt parçaları çıkartarak bir karbon 14 metodu ile tarihlendirme işlemi yaptılar.

Testler bazı şaşırtıcı sonuçlar verdi: İki fosil de yaklaşık 50 bin yaşındaydı ve bu da karbo 14 metodunun gidebileceği en eski tarih idi. Ren geyiği, kabaca 80 bin yıllık bir volkanik kaya tabakasında bulundu. Uzmanlardan bazıları bunu kurt ve ren geyiği fosillerinin gerçekte kaç yaşında olduklarının en doğru göstergesi olarak görüyor.

Doktor Zuzula, bu iki hayvan üzerinde yapacak çok fazla araştırma olduğunu söyledi. Örneğin, derilerindeki ve kürklerindeki karbon ve azotlara bakarak, bu hayvanların ne yediğini bulabilirler.

Ayrıca bu mumyalanmış hayvanları ilk etapta bulmanın garip olduğunu da söyledi. Açıkçası, bugün hala kurt ve ren geyiği vardır; ancak çoğu buz çağında yoktu. Küçük hayvanlar düşük sıcaklıklarda genellikle hayatta kalamazlar.

Bu hayvanların hayatta kalmış olmaları gerçeği araştırmacılar için hala gizemini koruyor; ama bu sorunun cevabını DNA testlerinin sonucunda bulabileceklerini ümit ediyorlar. Sonuçlar hayvanların soy kütüğü modelinin oluşturulmasına yardımcı olabilir.

Bunu yapmak, tarih öncesi kurtların şu an günümüzde dünyada var olan kurtlara doğru nasıl evrimleştiğine dair daha iyi bir fikir edinmelerini sağlayacaktır.

Bu fosillerin önemi

Tr’ondëk Hwëch’te yaşayan insanlar (bölgenin yerlileri) için, bu sadece bir arkeolojik keşiften daha fazlasıdır. Her iki hayvan da bölgenin kendisinin bir simgesidir. Yukon’daki insanlar uzun yıllar boyunca ren geyiğinden yiyecek ve kıyafet elde etmişlerdir.

Kurtlara gelince, bu hayvanlar doğadaki dengeyi korumaya yardımcı olmuşlardır. Bu iki hayvanın bir araya gelmesi bir uyumun sembolüdür. Kısa süre içerisinde ikisini birden bulmak, binlerce yıl sonra bile doğaya bağlı olmanın bir işareti gibidir.