Evcil Köpekler Kuzey Kore'de Kim Jong Un Tarafından Yasaklandı

Anonim kaynaklara göre, benzeri görülmemiş bir hayvan hakları ihlali vakası yaşamaktayız, çünkü Kuzey Kore'nin başkentinde evcil köpekler yasaklanmış gibi görünüyor.

Yazan ve doğrulayan biyolog Samuel Sanchez.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Ne kadar garip görünüyor olursa olsun, çeşitli medya kuruluşları aşağıdaki haberleri yinelemiştir: görünüşe göre, Kuzey Kore’de ülkenin başkentinde evcil köpekler yasaklandı.

Bu olay sadece bir söylenti ya da hikaye değil, Forbes Mexico dergisi gibi prestij sahibi medya kuruluşları da bu haberi yaptılar. Yine de, biliyoruz ki Kore Demokratik Halk Cumhuriyetinden (the Democratic People’s Republic of Korea – DPRK) gelen haberler fazlasıyla sınırlı. Çeşitli sansür mekanizmaları nedeniyle Batı medyası buradaki haberlere erişime sahip değil.

Bunun bir sonucu olarak, gerçeklik ile kurguyu ayırmak da son derece zor. Bu şaşırtıcı konu hakkında daha fazla bilgi edinmek ister misiniz? Nüfusun belirli bir kesimine ait olan evcil köpekler neden tümüyle ellerinden alınsın? Eğer cevabı bilmek istiyorsanız, okumaya devam edin.

Haberler

Güney Kore gazetesi Chosun Ilbo’nun gizli kaynaklarına göre, söz konusu olan tedbir geçtiğimiz Temmuz ayında uygulanmıştı. O zamandan beri, Pyongyang yetkilileri (iddialara göre) başkentteki tüm evcil köpeklere el koymaktadır. Peki verilen argüman nedir? Bir sosyal sınıf meselesi.

Bu anonim kaynaklara göre evcil köpekler “Batı düşüşünün” bir işareti olarak görülmekte. Diğer bir deyişle, bunlar bir sosyal statü işareti ve Kuzey Kore’deki rejimin altında bunlara izin verilmemesi gerekiyor.

Bu anonim yorumcular alt sosyal tabakalardan insanlar domuzlar ve tavuklar ile çevriliyken, yüksek düzeyli yetkililerin ve zengin insanların köpekleri olduğunu iddia etmektedir. Bunun bir sonucu olarak da en yoksul olan kesimde rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır ve bu durum ülkenin başkentindeki nüfus kesimleri arasındaki ekonomik farklılıkların altını çizmektedir.

Daha Kötü Şüpheler

Öte yandan, diğer medya kuruluşları bunun için çok daha korkunç bir neden olduğu konusunda spekülasyonlara giriyor. Birleşmiş Milletlere (BM) göre, Kuzey Korelilerin %40’ı yoksulluk sınırının altında olduklarından dolayı gıda yardımına ihtiyaç duyuyorlar. Bu güvencesiz durum da COVID-19 salgını yüzünden hatırı sayılır bir seviyede ağırlaşmış olabilir.

Bundan dolayı, bu kaynaklar evcil köpeklerin ele geçirilmesinin gerçek nedeninin nüfus için bir besin kaynağı elde etmek olduğundan korkmaktalar. Bir yabancıya ne kadar garip gelirse gelsin, çeşitli kaynaklara göre köpek etinin tüketilmesi Kuzey Kore’de nispeten yaygın olan bir durum.

Yine de, bu hiçbir koşulda hayvanların sahiplerinin önünde toplanmasını haklı göstermiyor. Maalesef, size konu ile ilgili daha fazla bilgi veremiyoruz. Sizin de görebileceğiniz üzere, konu üzerinde sahip olduğumuz bilgiler anonim kaynaklar ve çeşitli spekülasyonlara dayanmakta.

Kuzey Kore’de Sansür

Bu noktada, Kuzey Kore ile Güney Kore arasındaki ilişkilerin en hafif tabiri ile hassas olduğunu da belirtmek gereklidir. İki gücün arasındaki savaşın başladığı 1953 yılı ile günümüz arasında iki ülke arasında yetmiş yıllık bir dengesizlik dönemi geçti. Kuşkusuz ki, Güney Kore’nin Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkileri de olayların istikrara kavuşmasına yardımcı olmadı.

Dahası, Kuzey Kore birkaç yıldır Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde de en düşük sıralamaya sahip olmaya devam ediyor. Bu da yeterli değilmiş gibi, internet erişimi kısıtlı halde ve sadece birkaç üst düzey yöneticinin internete erişimi var. Bunun bir sonucu olarak da bu bölge ile ilgili bilgiler geri kalan ülkelere damla damla ulaşır halde.

Bu haberleri değerlendirirken bunları da tartmak gerekli. Bu iddia edilen tedbiri savunmaktan uzağız, zira bu hem insanların hem de hayvanların bireysel özgürlüklerini ihlal ediyor. Ancak, bu raporları ihtiyatlı bir şekilde almak önemli, çünkü bunlar doğrulanması imkansız olan anonim kaynaklardan geliyorlar.

Kuzey Kore’nin başkentinden evcil köpekler tutulmasının yasaklanması hala belirsiz bir konu ve tüm küresel medyayı merak içerisinde tutmakta. Eğer bu doğruysa, pek çok düzeyde hayvan haklarının bir ihlali olur.