Köpekler De Aile İçi Şiddet Kurbanı Olabilir

Kadınlara karşı olan şiddet dünyaca bilinen bir problem. Peki hayvanların da aile içi şiddet kurbanı olabildiklerini biliyor muydunuz? Dahasını bugünkü yazımızı okuyarak öğrenin!
Köpekler De Aile İçi Şiddet Kurbanı Olabilir

Son Güncelleme: 16 Eylül, 2020

Kadınlara karşı olan şiddet gitgide daha fazla kınansa ve birçok vaka açığa çıkarılsa da bu suçun hala gölgelerde kalmış bir kısmı mevcut. Bahsettiğimiz bu kısım ise aynı çatı altında bulunan evcil hayvanların da maruz olduğu şiddeti içermektedir. Hayvanlar da aile içi şiddet kurbanı olabilir.

Evcil hayvanlar, aile içi şiddetin diğer kurbanları

Köpeğini öpen bir kadın

Saldırganlar evcil hayvanları tehdit ve baskı kurmak için sıklıkla kullanır. Köpek ya da kedi, bir intikam aleti haline gelir ve kişi onu partnerinin üzerinde kontrol sağlamak için kullanır. Aile grubunda bulunan çocuklar ve diğer insanlar da bu şekilde kullanılabilir.

Bu kadınların evi terk etmeyi sık sık geciktirmelerinin sebeplerinden birisi olabilir. Tüylü dostunun muzdarip olabileceği kısaslardan korkabilir.

Evci hayvanlar genelde bu kadınlar için müthiş bir duygusal destek olurlar. Bu sebepten dolayı da ayrılmak istemezler.

Aile içi şiddetin birçok kurbanı, mağdur olmuş kadınlar için olan barınaklara gitmeyi bile reddeder. Peki neden? Çünkü böyle yerler genelde evcil hayvanların girmesine izin vermez.

Aile içi şiddet olan bir evde yaşayan bir köpek genelde aynı şiddetin kurbanıdır.

Aile içi şiddet ve hayvana karşı şiddet arasındaki ilişki

90’lı yılların ortasında Amerika Birleşik Devletleri’nde insanlar bu konu üzerine araştırma yaptı. Araştırmacılar daha öncesinde bilinmeyen bir fenomen üzerine kanıt buldu. Hayvana karşı şiddetin aynı zamanda partnere ve ailenin diğer bireylerine karşı bir şiddet uygulamanın bir yolu olduğunu buldular.

Çalışmanın vardığı sonuçlardan bazıları şu şekildeydi:

  • Kadın barınaklarına giden ve evcil hayvanları olan kadınların %71’i, partnerlerinin bir intikam ya da psikoloji kontrol sağlamak için, hayvanı yaraladığını, tehdit ettiğini ya da öldürdüğünü söyledi.
  •  Bu olayların %87’si kadının önünde gerçekleşti. Ve %75’i çocukların önünde oldu.
  • Aile içi şiddet mağduru kadınların %25 ila 54’ü evini terk etmiyor. Eğer terk ederlerse köpek ya da kedilerine ne olacağını düşünerek endişeleniyorlar.

Aile içi ve hayvana karşı şiddet hakkında daha çok detay

DOMPET araştırması, Latin Amerika ve İspanya’da hayvan barınaklarının %79.3’ünün aile içi şiddet ile hayvana karşı şiddet arasında bir bağlantı gördüğünü ortaya çıkardı.

Aynı zamanda bu kurumların %37.9’u da bu köpek ve kedilerinin %25 ila 50’sinin zamanında yaşadıkları evlerde kötü bakıldıklarını söyledi.

Öte yandan, mağdur bırakılmış kadınlar için olan barınakların %61.3’ü aile içi şiddete uğramış kadınların yakınlardaki barınaklarda bulunan evcil hayvanlarını ziyaret etmelerine izin veriyor.

Evcil hayvanları koruma önlemlerine dahil etmek

Peki hiç iyi haber var mı? Evet tabi ki! Aile içi şiddet görmüş kadınlar ile ilgilenen uzmanlar dikkat ediyorlar. Hayvanları istismar etmenin, aile içi şiddettin  başlangıcının erken bir işaretçisi olduğunun gittikçe daha çok farkına varıyorlar.

Bu vakalar ile ilgilenen enstitülerin, hayvanları koruyucu önlemlere dahil etmenin gitgide daha çok gerekli olduğunu düşünmelerinin sebebi budur. Ve dahası, hayvanın himayesinin sorumluluğunu da kadınların almasını sağlıyorlar.

Aynı zamanda kadın barınaklarının da hayvanları kabul etmesi temel bir ihtiyaç haline geliyor. Ya da en azından kadının evcil hayvanını geride, şiddet yanlısı partnerin yanında bırakmak istememe durumu için bir alternatiflerin olması.

Aile içi şiddet kurbanı hayvanlar için bir alternatif

Köpeğiyle manzaraya bakan bir kadın

İspanya ve Latin Amerika’da, VioPet programı işlemekte. VioPet, aile içinde şiddete maruz kalmış evcil hayvanlara geçici ya da kalıcı yuva bulunmasına yardımda bulunan bir organizasyondur. Hayvanların güvende olabileceği yuvalar buluyorlar.

İşlerinin bir parçası olarak, VioPet ihtiyaçları önceliklerine göre ayırıyor ki evcil hayvanı olan kadınlar barınaklara hayvanları ile birlikte gidebilsinler. Amaçları ise hem evcil hayvan hem de kadının ayrılık kaygısı sebebi ile acı çekmesinden kaçınmaktır. Bu program aynı zamanda kadın ve evcil hayvanları saldırganları tarafından kolayca bulunamayacakları bir barınak ya da eve yerleştirmektir.

Bu girişim GEHVA (Group for the Study of Violence towards Humans and Animals) denilen bir organizasyon tarafından başlatıldı. Bu, Allie Phillips tarafından oluşturulan SAF-T Programı’nın bir parçası. Bayan Phillips, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Ulusal Bölge Savcılar Birliği’nin Hayvan ve Çocuk İstismarı alanının yöneticisi ve bölge savcısıdır.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.