Köpeklerin Dışkıları Tanınmalarına Yardımcı Oluyor!

Bilim insanları, en son teknolojik gelişmelerle birlikte, genetik belirteçlerin analizi yapılarak, köpeklerin dışkıları üzerinden tanınmasına izin veren bir sistem geliştirdiler. Başka bir deyişle, bir köpeği bağırsak hareketlerini takip ederek tanımlayabilirsiniz.
Köpeklerin Dışkıları Tanınmalarına Yardımcı Oluyor!
Francisco María García

Yazan ve doğrulayan Aavukat Francisco María García.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Son dönemde, genetik testler yardımıyla, köpeklerin dışkıları üzerinden tanımlanabileceği bir sistem geliştirildi. Günümüzde, giderek artan sayıda şehrin yöneticileri, kamusal alanlarda bırakılan köpek dışkılarının sebep olabileceği sağlık tehlikelerine son vermek için bu sistemi kullanmayı tercih etmeye başladı.

Bu yazımızda, bir köpeğin DNA’sını, onun bağırsak hareketlerinden tanımlamanın nasıl mümkün olabileceğini açıklayacağız. Ayrıca, bu yöntemin köpek sahiplerine yaptırım uygulanmasına yönelik yarattığı tartışmalardan da bahsedeceğiz.

Köpeklerin dışkıları gerçekten de tanınmalarını sağlar mı?

Bunu çok açık ve kısa bir biçimde ifade etmek gerekirse, köpeklerin dışkıları, kesinlikle “üreticileri” hakkında bir DNA bilgisine sahip. Bir dışkı örneği içerisindeki bu işaretleri laboratuvarda ayrıştırmak mümkün. Ayrıştırma sonucunda elde edilen bilgiler ışığında ikinci bir DNA örneği ile karşılaştırıldıktan sonra, laboratuar teknisyenleri tarafından bu dışkının hangi spesifik hayvana ait olduğu tespit edilebiliyor.

Bu tip analizler, dışkının sahibinin belirlenmesinin yanında, yeraltı suyunda bulunan bakterilerin kökenlerini bulmak konusunda da yardımcı oluyor. Böylece, köpek dışkısı üzerinden, yeraltı su tabakasındaki organik atıkların varlığını tespit etmek ve doğrulamak da mümkün.

Çünkü, taşıdığı hastalığı ileten böcekleri kendisine çekmenin ötesinde, hayvan dışkısı yağmur yağdığında çözülür ve bakteriler toprak altına nüfuz eder. Bu bilginin bilim insanları tarafından doğrulanmasından sonraki dönemde, birçok yerel yönetim, köpeklerinin dışkısını temizlemeyen hayvan sahiplerine karşı yaptırımları artırma yoluna gitti.

ABD’de köpeklerin dışkıları temizlenmediğinde ceza kesiliyor

Hayvan sahiplerine çevre temizliği konusunda oldukça büyük görevler düşüyor.

ABD’de, dünyanın birçok diğer ülkesinde olduğu gibi, kamusal alanlarda evcil hayvanlarınızın çevreye bıraktıklarını temizlemek, hayvan sahibi olarak görevlerinizden biri. Burada, yapılacak bir DNA analizinin artık köpeklerin dışkısını temizlemeyen sahiplerini de tespit etmek için kullanılabileceğini akılda bulundurmakta fayda var. Ayrıca, dışkıların temizlenmemesi sonrasında, hayvan sahipleri para cezasına çarptırılabiliyor, diğer ekonomik yaptırımlar uygulanabiliyor ve/veya toplum hizmetinde bulunma cezası bile verilebiliyor.

Bununla birlikte, ABD genelinde bile, hala, dışkıların temizlenmemesi halinde uygulanacak yaptırımlarla ilgili bir çerçeve yasa da bulunmuyor. Her eyalet kendi kurallarını uygulamakta ve eyaletler kendilerine en uygun para cezasını kesiyor. Bazı eyaletlerde, bir köpeği bağırsak hareketlerinden yola çıkarak tanımlamak ve hayvan sahipleri hayvanlarının dışkısını temizlemediklerinde yaptırımlar uygulamak maksadıyla, genetik analiz sistemi kullanılmasına karar verildi. Burada, ana hedef hijyen kurallarının uygulanmasını desteklemek ve hastalıklar ve sineklerin etrafa yayılmasını önlemek.

Test için uygulanan prosedür, aslında çok basit. Dışkı örneği alınıyor ve daha sonra bu dışkının kökenini tanımlamak için genetik belirteçler analiz ediliyor. Bu iş için istihdam edilmiş kamu görevlilerine de, köpeğinin dışkısını temizlemeyen hayvan sahiplerine yaptırım uygulamak kalıyor.

Kuşkusuz, bu yöntemin uygulanabilir olması için, her şehirde veya eyalette köpeklerin genetik örneklerinden bir banka oluşturmak ve bunları kayıt altında bulundurmak zorunluluğu var. Bunun dezavantajlı tarafı, tabii olarak, örnekleri karşılaştırmak için genetik materyal olmadığı sürece, bu yöntemin işe yaramayacak olması.

Bu nedenle, hayvan sahiplerinin “gönüllü” bir şekilde kan örneği verilmesi için köpeklerini test merkezlerine getirmeleri gerekiyor. Bu örneklerden yola çıkılarak hayvanların bireysel genetik profilleri elde edilecek, daha sonra da, her hayvan sahibi, köpeği ile kendisini ilişkilendiren bir kimlik kartına sahip olacak. Bu yolla, eğer köpekler kaybolsa bile, bu kimlik belgeleri sayesinde onları sahibine ulaştırmak da mümkün olacak.

Genetik testlerin etkinliği ve uygulanabilirliği hakkındaki tartışmalar

Köpek dışkılarının kontrol altına alınması çok önemli.

Doğal olarak, bu DNA testini hayvan sahiplerinin cezalandırılması için kullanma kararı, uygulanmaya başladığı günden bu yana pek çok tartışmaya sebep oluyor. Bu konu gündeme geldiğinden beri, binlerce insanın köpeğinin dışkısını temizlemediği gerekçesi ile para cezası aldığı biliniyor.

Bunlara ilave olarak, DNA analizi çok pahalı olmakla kalmıyor, aynı zamanda buna eklenen diğer masraf kalemleri de var. Bu kuralı uygulamaya çalışan şehirlerde, bölgelerindeki köpeklerin kayıt altına alınması sürecinde kan örnekleri ve genetik materyaller için fazladan harcama yapılmasına ihtiyaç duyuluyor.

Birçok uzman tarafından, bu prosedür, geri dönüşü az olan bir süreç olarak değerlendiriliyor. Esas olarak, sorun, bu prosedürün toplanan örneklerin sahipleri ile ilgili birçok yasal şüpheyi de beraberinde getirmesinden kaynaklanıyor.

Bu nedenle, numunelerin ve test sonuçlarının güvenilirliğini artırmak için nakliye ve işlemlerin yapılmasında eğitimli görevlilere ihtiyaç duyuluyor. Bu görevlilerin prosedürün kusursuzluğunu sağlayabilecek yetkinlikte olması gerekiyor. Bu da, tabii olarak, daha da yüksek bir yatırım gerektiriyor.

Ayrıca, bu sistem kaybolan veya çalınan hayvanları bulmak konusunda da herhangi bir avantaj sağlamıyor. Uzmanların dediğine göre, kullanılan mikroçipler, görevlilerin, sadece, kodu okuduktan hemen sonra köpek dışkısının tanımlanmasına izin veriyor. Aksine, genetik örneklerin karşılaştırılması ve güvenilir sonuçların elde edilmesi için en az iki güne ihtiyaç duyuluyor.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.